Yaz aşkları
Gün batımı, yıldızlı geceler, açık hava etkinlikleri, deniz, kum, uzun günler… Aşık olmak için daha uygun bir atmosfer düşünemiyoruz!
Yaz aşkı kavramı nesillerdir edebiyata, filmlere ve şarkılara konu oluyor. İster yazın ardından da devam etsin ister tatlı bir anı olarak kalsın yaz aşkları bize anın değerini bilmeyi, değişimi kucaklamayı ve aşkın biraz da geçici olan doğasını anlamayı öğretiyorlar.
Peki neden yaz aşklarının farklı bir albenisi var?
Neden yazın kendimizi aşka bırakmaya daha meyilli oluyoruz?
Bir yaz aşkı bulmak için ne yapmalıyız?
Haydi gel birlikte yaz aşklarını inceleyelim!
Serotonin artışı: Yazları gün ışığını görme süremizin artmasıyla birlikte mutlulukla ilişkili olan serotonin hormonu seviyemiz de artış gösteriyor. Bu olumlu ruh halimizle romantizme ve bağlanmaya daha açık hale geliyoruz.
Yenilik etkisi: Yaz mevsimi hepimizin yıl boyunca süren rutinlerinin ve monotonluğunun kırıldığı bir dönem, bunu kabul edelim. Öğrenciysek okula, çalışma hayatındaysak işe ara veriyor ve tatile çıkmak için fırsat buluyoruz. Akşamları gökyüzünün altında kahve içmeye, hafta sonları doğa yürüyüşleri yapmaya daha müsait oluyoruz. Sıradanlığa verdiğimiz bu ara yaşamımıza yenilikler katma isteğimizi de artırıyor. E yeni bir kalple tanışmaktan daha güzel bir yenilik olabilir mi?
Yazın geçiciliği: Yaz mevsiminin geçici olduğunu ve kısa sürdüğünü bilmek anı yaşama ve anın tadını çıkarma isteğimizi artırıyor. “Ya şimdi ya da asla!” hissiyle risk almaya ve keşfetmeye daha açık oluyoruz.
Nostaljinin rolü: Sıcak yaz geceleri, dalgaların sesi, havadaki çiçek kokuları, meyveli dondurmalar… Beş duyumuzun beşine de hitap eden tüm deneyimler güçlü anılarımızı uyandırıyor. Gençliğimizin veya çocukluğumuzun kaygısız günlerinin özgürlüğünü yeniden içimizde hissediyoruz. Tüm bu hisler bizi romantik maceralara daha istekli hale getiriyor.
Kültürel bilinçaltımız: Grease’deki “Summer Nights”tan Nicholas Sparks’ın unutulmaz kitabı The Notebook’a kadar birçok eserin yaz aşklarını idealize etmesi yaz mevsiminde fırtınalı aşklara kapılmaya veya aşka bir şans daha vermeye hazır olmamızı sağlıyor.
Yaz etkinlikleri: Doğa çiçeklenip açarken yeni insanlarla tanışabileceğimiz sosyal ortamların sayısı da artıyor. Plaj etkinlikleri, müzik festivalleri, piknikler derken “o kişi” diyebileceğimiz biriyle karşılaşma şansımız da artıyor.
Aranıyor: Yaz aşkı!
Eğer sen de yaz aşkını arıyorsan bu yolculuğa fırsatlara açık bir zihin ve kalp, bir tutam macera duygusu ve birkaç dal gerçekçi beklentilerle yaklaşman çok önemli. Sosyalleşme sıklığını artırman burada kilit bir rol oynuyor. Yerel festivallere, atölyelere, parklardaki etkinliklere… Çevrende hangi etkinlik varsa katıl! Ne kadar fazla etkileşime girersen yeni biriyle tanışma şansın da o kadar fazla olur. Bir yaz aşkı bulamasan bile bu etkinliklerden harika anılarla ayrılacağından eminiz. Eğer yeni insanlarla tanışmak için sosyal medya platformlarını veya tanışma uygulamalarını kullanıyorsan profilini yaz planlarına ve ilgi alanlarına göre düzenlemen seninle aynı ilgi alanlarına sahip kişilerle tanışma olasılığını artırır. Kim bilir, yaz aşkını bulmasan bile birlikte keyifli vakit geçirebileceğin yeni dostluklara yelken açabilirsin! Girdiğimiz her etkileşim bizi romantik bir birlikteliğe taşımasa da bu bir sorun değil, aksine bir fırsat! Yaşadığımız her deneyim bizi her şeyden önemlisi kendimize ve kendimizi tanımaya daha fazla yaklaştırıyor. Ne istediğimizi ve nelerden hoşlanmadığımızı anlamamız için bize fırsat tanıyor. Yani reddedilmek de kimi zaman sürecin faydalı bir parçası.
Yaşamımızın her alanında olduğu gibi bir yaz aşkı aramak da final noktasından öte yolculuğun ta kendisi. Arayışımız bir bağ kurmak olsa da yol boyunca tanıştığımız her insan, katıldığımız her etkinlik ve hissettiğimiz her duygu çok kıymetli. Ne de olsa yaz sadece aşkla değil güneşli her günü dolu dolu yaşamakla değerli!
Güneşin öptüğü anıların ve tutku dolu hikayelerin olsun sevgili Relater!
Palm Springs (Yarın Yokmuş Gibi) (https://www.imdb.com/title/tt9484998/)
Bir düğünde yolları kesişen ve aralarında çekim başlayan Nyles ve Sarah’nın bir problemi var: aynı günü tekrar tekrar yaşıyorlar! Romantik komedi türünde yer alsa da Palm Springs filmi yaşam, anlamlı bağlar kurmak ve ilişkiler üzerine düşünmemizi sağlayarak bir romantik komediden çok daha fazlası olduğunu filmin ilk dakikalarından itibaren kanıtlıyor.
Hepimizin kalbinde bir yer edinmiş olan Call Me By Your Name filminin aslında bir kitap uyarlaması olduğunu biliyor muydun? André Aciman’ın İtalya sahillerinde geçen bu romanıyla Elio ve Oliver arasındaki tutkulu yaz aşkını, ilk aşkın yoğunluğunu ve kalp acısını en derinlerinde hissedeceksin!