Tadını çıkararak yemek yemenin psikolojimle ne ilgisi olabilir ki?
Merhaba Relater,
Ben Relate ekibinden Psikolog Rengim Lal. Merak ediyorum, bu aralar beslenme düzenin nasıl? Ya da öğünlerini nasıl yersin? Hızlı bir şekilde yemen mi gerekiyor yoksa tadına vara vara yiyebiliyor musun mesela? Sen bunları düşünedur, ben de bu sırada sana beslenmenin hangi açılardan psikolojik sağlığımızı etkilediğini anlatayım.
Bilinçli beslenme (mindful eating) kavramını daha önce duydun mu bilmiyorum. Kısaca açıklayacak olursak bilinçli beslenme, hem yemeğin kendisine hem de yeme sürecine odaklanmamız anlamına geliyor. Düşünsene iki toplantı ya da ders arası yemek yiyecek bir vaktin var. En sevdiğin yemeği sipariş ettin ve geldi. Ağzına bir lokma aldın ve harika! Kaşığına aldığın tüm lezzetleri hissedebiliyorsun. Kokusunu içine çekiyorsun. Sıcaksa dilin yanmasın diye biraz üflüyorsun. Nasıl bir deneyim olur bu senin için? Kulağa hoş geliyor bana kalırsa. Yazarken yüzümde bir gülümseme var.
Peki bunu yapmanın psikolojik sağlığın üzerinde de faydaları olabileceğini söylesem ne gelir aklına? Hadi daha yakından bakalım:
Anda Kalma:
Belli bir bilinçle yemek yediğimizde içinde bulunduğumuz ana dair farkındalığımız artıyor. Her bir lokmanın tadını, kokusunu, dokusunu ve besleyiciliğini takdir etmek için zaman ayırdığımızda minnettarlık duygumuz da artıyor. O an bir şey yiyoruz ve biz ne yediğimizin, nasıl yediğimizin bilincindeyiz. Bu farkındalık hali, düşünmeden otomatik yeme döngüsünü kırmamıza da yardımcı oluyor.
Duygu Düzenleme:
Dikkatimizi ne yediğimize odakladığımızda önümüze ne konduysa sonrasında pişman olacağımız bir şekilde yeme halinin tersini deneyimlemiş oluyoruz. Çünkü bilinçli beslenme, yemek yeme davranışımızın ardındaki duygusal ipuçlarını tanımamızı sağlıyor. Bu farkındalık sayesinde bize zor gelen duyguları yatıştırmak için yemek yemek yerine bu duygularımızı düzenlemek için daha sağlıklı tepkiler geliştirebiliyoruz.
Azalan Kaygı:
Farkındalıkla yemek yeme halinin meditatif bir yönü bulunuyor. Meditatif bir şekilde yemek yeme eylemine odaklandığımızda kendimize sakin bir alan yaratabiliyoruz. Geleceği ya da geçmişi düşünmeyi bir kenara bırakıp bulunduğumuz anın içinde yemek yerken rahatlayabiliyoruz.
Yemekle İlişkimizde Düzelme:
Yemekleri farkındalıkla yediğimizde yemek seçimlerimizi yargılayıcı olmayan bir yerden yapmamız kolaylaşıyor. Hepimiz zaman zaman sağlığımıza en iyi şekilde hizmet etmeyen yiyecekler tüketiyoruz, bunun olması çok anlaşılır. Ama besinleri farkındalıkla tükettiğimizde bedenimize aldığımız besinler üzerinde kontrol sahibi olabiliyoruz. Bu sayede bu besinleri de suçluluk veya utanç duymadan ölçülü bir şekilde tüketebiliyoruz.
Aşırı Az Ya Da Fazla Yemeyi Önleme:
Bilinçli beslendiğimizde zihnimizle bedenimizin arasındaki bağlantıyı güçlendiriyor ve bu sayede ne zaman acıktığımızı ve doyduğumuzu daha iyi anlayabiliyoruz. Böylece az ya da fazla yemenin de önüne geçebiliyoruz. Bu da fiziksel sağlığımızı olumlu yönde etkilediği kadar pişmanlık, suçluluk gibi hisleri azaltarak psikolojik sağlığımıza da iyi geliyor.
Hem danışanlarımdan dinlediklerimden hem de kendi deneyimlerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki bilinçli beslenmenin psikolojik iyilik hali üzerindeki etkilerini gözlemlemek bence çok ilham verici. Birçoğumuzun her gün “yemek işte” deyip geçtiğimiz bir eylem oluyor yemek yemek. Ama dikkatimizi oraya vererek bu eylemi sergilediğimizde o andaki hislerimizin ne kadar farklılaştığını deneyimlemek bizler için çok büyüleyici olabiliyor.
Mesela bilinçli beslenme, kendimizle şefkatli bir ilişki kurmamız konusunda bize yardımcı olabiliyor. Çünkü yediklerimize dikkat ederek bedenimizi nasıl beslediğimize ve tükettiğimiz besinlerin bedenimize iyi gelip gelmediğine de dikkat etmiş oluyoruz. Ki bu da kendimiz için yapabileceğimiz en nazik davranışlardan biri bence. Sanki kendi kendimize ebeveynlik yapmak gibi… Kendi kendimizi yaşam denen bu yolculukta yalnız bırakmamak gibi… Hak ettiklerimizi kendimizden esirgemeden her bir lokmamızın kıymetini bilmek ve bu bilinçle tadını çıkarmak gibi…
Hani biz psikologlar diyoruz ya kendinize şefkatle yaklaşın; öz bakımınızı ihmal etmeyin; mindfulness pratikleri, meditasyonlar yapın diye… İşte size öz şefkat, öz bakım, mindfulness pratiği ve meditatif bir deneyim! Tepe tepe kullanın, lokmalarınızda beni hatırlayın. 😂
Bir belgesel önerisiyle bugünlük bültenimizi kapatalım. Önerimiz Netflix’teki “You Are What You Eat” isimli belgesel. Son zamanlarda popüler olunca belki adını duymuşsunuzdur ama izlemediyseniz bakmanızı öneririm. Ben henüz ilk bölümü izledim ama devamını merakla izleyeceğime eminim. 21 ikiz kardeşin iki farklı beslenme düzenine tabi tutulduğu bu belgeselde süreç içerisinde yapılan ölçümlerin sonuçlarına şahitlik ediyoruz. Bedenimize aldığımız besinlerin hayatımız üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde gösteren bu belgeselde yapılan deneyin ne kadar bilimsel olduğunu açıkçası bir beslenme uzmanı olmadığım için çok bilemiyorum. Ama kendi araştırmalarınızı yaparak bakmanızı tavsiye ederim.
Bana ulaşmak isterseniz rengimlal@therelate.app adresine mail atabilir, @psikolog.rengimlal kullanıcı adıyla beni Instagram’da bulabilirsiniz. Sorularınızı ve yeni bültenler için konu önerilerinizi bekliyor olacağım.
Sevgiyle kalın,
Psikolog Rengim Lal