Sevgi dolu bir Anneler Günü’nüz olsun!
Merhaba Sevgili Relater,
Ben Relate içerik ekibinden Ece Karya Özkan. Anneler Günü’ne özel İyi Hissettiren Bülteni bu hafta senin için ben kaleme alıyorum.
Yılın bu döneminde anneliğe dair her kafadan bir sese maruz kalmıyor muyuz sence de? Anneler Günü’nün nasıl geçirilmesi gerektiğinden neden Anneler Günü’nde annemizi mutlu etmenin en iyi yolunun ona şu ürünü hediye etmek olduğuna kadar bir gürültü alıp başını gidiyor. Bir yandan da anneliğin ne kadar kutsal olduğu, anne olmanın fedakarlık demek olduğu, anne olunca insanın yorulmayan ve her zaman şefkatli olmayı başarabilen bir insana dönüştüğü gibi toplumsal mesajlar üzerimize fırlatılıyor. Ama bugün bunları bir kenara koyduğumuzda anneliğin aslında biricik, keyifli olduğu kadar zor da olabilen, bazen çelişen sayısız duyguyu içinde barındıran bir deneyim olduğunu söyleyebiliriz. Bu vesile ile anne olmanın hayalini kuran, anne olamasa da yüreğinin bir ucunda anneliği taşıyan, “mükemmel anne” olmaya çalışırken kendini yetersiz hisseden ve annesini ya da evladını kaybettiği için bugünü içinde bir sızı ile geçiren herkesin Anneler Günü’nü kutluyoruz.
Bugün annelikten bahsetmek için bir fırsat doğmuşken “kutsal ve mükemmel annelik” konusunu biraz daha açmayı değerli buluyorum. Annelik, antik çağlardan beri anlatılagelen mitlerden ve günümüz medya araçlarının yansıttığı annelik imgelerinden anlayabileceğimiz gibi üzerine birçok görev ve sıfat atfedilmiş bir rol.
Anne = “Her zaman şefkatle yaklaşabilen, çocuğunun ihtiyaçlarını her zaman herkesten iyi görebilen, hata yapmayan, her zaman fedakarlık yapması gereken ve çocuk sahibi olduğunda diğer bütün kimliklerini bırakmak durumunda olan kadın.”
Elbette, fedakarlıkta bulunmak, çocuğunun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını görüp bunları giderebilmek ve ona şefkatle yaklaşabilmek ebeveyn olmanın getirdiği en temel sorumluluklardan. Ebeveyn olduğumuz andan itibaren bir canlının fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılama ve ona bakım verme sorumluluğunu geri dönülmez bir şekilde üstlenmiş oluyoruz. Çocuğumuza olan yaklaşımımızın ve onunla kurduğumuz ilişkinin onun tüm hayatını şekillendireceğini bildiğimiz için kaygılı hissedebiliyor, hata yapmaktan korkabiliyor ve mükemmel bir anne olma gayreti içerisine girebiliyoruz. Ancak anne olmamız insan olduğumuz gerçeğini değiştirmediği için yine de hata yapabiliyor ve bu yüzden kendimizi yetersiz hissedebiliyoruz.
Yetersizlik duygusu bizi daha iyi bir anne olmak için çabalamaya itse de yoğunlaştığı durumlarda bize de çocuğumuza da iyi gelmiyor. Çünkü kendimizi ne kadar geliştirirsek geliştirelim zihnimizdeki o mükemmel ebeveyn tablosuna erişemiyoruz. Çocuğumuzun ihtiyaçlarına ne kadar duyarlı olursak olalım bazen bazı ihtiyaçlarını geç fark edebiliyoruz. Çocuğumuzla şefkatli ve sevgi dolu bir ilişki kursak da sabrımızı kaybettiğimiz ve sesimizi yükselttiğimiz anlar yaşanabiliyor. Böyle zamanlarda özür dilemek ve çocuğumuza kendimizi açıklamak bazen o hatayı hiç yapmamış olmamızdan daha öğretici olabiliyor. Çünkü çocuğumuzun onun iyiliği için elinden geleni yapan ancak hata yapabilen ve hata yaptığında sorumluluk alıp özür dileyebilen bir ebeveyn modeli ile yetişmesi ona hayatta bir şeylerle nasıl baş edeceğine dair çok şey öğretiyor.
Dönüp kendi çocukluğumuza baktığımızda sanıyorum bir çoğumuz ebeveynlerimizin yaptığı belli hatalar olduğunu görebiliyoruz. Öte yandan ellerinden geldiğince bize sevgi ve şefkat göstermeye çalıştıklarını, hasta olduğumuzda yanımızda olduklarını, biz sevdiğimiz için bazı yemekleri daha farklı yaptıklarını ve bir şekilde hep ütülü okul üniformalarımızı da biliyoruz.
Peki bugünü onlar için nasıl daha anlamlı kılabiliriz?
Bu özel günde onlara duyduğumuz minneti fark etmelerini nasıl sağlayabiliriz? Elbette bunun cevabı hepimizin annesi için farklı olacaktır. Bu nedenle yapacağımız şey ne kadar annemize özel olursa o kadar iyi. Ancak ben yine de aklıma gelen birkaç güzel alternatifi seninle paylaşmak isterim. Merak etme, seni binbir taksitle tektaş kolye alıp onu annene hediye etmenin ona verdiğin değeri göstermenin tek yolu olduğuna ikna etmeye çalışmayacağım.
Eğer bugün annenle aynı evdeysen hemen bu bülteni okuduktan sonra mutfağa gidip ona güzel bir kahvaltı sofrası hazırlayabilirsin.
Uzun uzun sohbet edebileceğiniz ve rahatlayabileceğiniz bir doğa yürüyüşüne çıkabilirsiniz.
Beraber örgü örerek, mutfakta bir şeyler yaparak ya da resim çizerek ona keyif aldığı aktivitelerde eşlik edebilirsin.
Annene bir mektup yazabilirsin. (Okuyamayacak olsa bile sana iyi gelebilir.)
Beraber bir ağaç ya da çiçek dikebilirsiniz.
Senin annenle beraber yapmayı sevdiğin, sizin ilişkinize özel bir şeyler var mı? Bizimle paylaşmayı unutma!
Sana bir anne kucağı kadar sıcak, şefkatli ve güvende hissettiğin bir hafta diliyorum. Kendine iyi bak! 💜
Çok sevgiler,
Karya