Özür dilemenin farklı yolları olabilir mi?
Merhaba sevgili Relater,
Ben Relate İçerik ekibinden Aydan. Nasılsın? Geçen haftaki görüşmemizden bu yana umarım her şey yolundadır. Çocuksu merakını canlandırmak adına harekete geçebildin mi?
Bu haftaki konumuza geçerken merak ediyorum da birinden özür dilemek için hangi yollara başvuruyorsun? Özür dileyeceğin kişiye neler söylüyorsun? Ya da özür beklediğin birinden hangi davranışları görmek, hangi sözleri duymak istiyorsun?
Kimi zaman karşımızdaki insandan özür dilesek bile aramızın düzelmediğini görebiliyor ve ne yapabileceğimiz konusunda kafa karışıklığı yaşayabiliyoruz. Öte yandan, bazen sevdiklerimizin özrünü yetersiz bulabiliyor, onlardan daha fazlasını bekleyebiliyoruz. Bu gibi durumlarda kendimizin ve sevdiklerimizin özür dilini bilmek, bize netlik sağlayabiliyor.
Daha önceki bir bültenimizde 5 sevgi dilinden bahsetmiştik. Haydi gel, şimdi de 5 özür dilini inceleyelim:
Pişmanlık belirtmek.
Özür dillerinden ilki olan pişmanlık belirtmek “Özür dilerim.” diyebilmekle başlıyor. Bu her ne kadar basit görünse de kimi zaman gurur veya yoğun suçluluk hissi, bunu dile getirmemize engel olabiliyor. Öte yandan, kimimiz “Özür dilerim.” demeyi gereksiz bulsak da kimimiz bu ifadeyi duymaya önem veriyoruz. Bu özür dili sadece bununla kalmıyor ve karşımızdakinin duygularını anladığımızı belirtmeyi de kapsıyor. Örneğin, özür dileyen kişiden “Bu davranışımın seni ne kadar kırdığını görebiliyorum. Bunun için üzgünüm.” gibi sözler duymayı bekleyebiliyoruz.
Sorumluluğu kabul etmek.
Bu özür dili, davranışlarımızın sorumluluğunu üstlenebilmeyi gerektiriyor. Karşımızdaki kişinin “Bu şekilde davranmamam gerekiyordu, daha dikkatli olmalıydım.” diyerek davranışlarının sorumluluğunu aldığını görmek istiyoruz. Burada, karşımızdakine zarar veren eylemi açıkça belirtmek önemli bir rol oynuyor. Örneğin, “Yaptığım yanlıştı.” demek yerine “Sana söz verdiğim hâlde yardım etmemem yanlıştı.” diyerek hatalı olduğunu düşündüğümüz eylemi açıkça ifade etmek, özrümüzü daha samimi hâle getirebiliyor. Bu sayede karşı tarafı kıran davranışımızın da farkında olduğumuzu göstermiş oluyoruz.
Telafi etmek.
Üçüncü sırada hatamızı telafi etmek geliyor. Bu özür dili, sevdiklerimizin gönlünü almak için yaptığımız minik veya büyük jestlere işaret ediyor. Örneğin, buluşmaya geç kaldığımız için beklettiğimiz arkadaşımızın kahvesini ısmarlayarak onun gönlünü almaya çalışabiliyoruz veya tartışma esnasındaki tutumumuzla kalbini kırdığımız romantik partnerimizi yemeğe çıkararak hatamızı telafi etmek isteyebiliyoruz. Diğer özür dillerinde olduğu gibi burada da özrümüzün içtenliği önemli bir yer tutuyor. Yani, karşımızdakine iyi gelmeyen davranışı ve bunun etkilerini anlamadan sadece aramız düzelsin diye yaptığımız jestler, samimi bir özür olarak algılanmayabiliyor. Öte yandan, karşımızdaki kişiye “Bu hatamı telafi etlmek için neler yapabilirim?” diye sormak da iyi bir seçenek olabiliyor.
Önlem almak.
Özür dilemenin bir diğer yolu ise davranışlarımızda somut değişimler yapmaktan geçiyor. Karşımızdaki insanın bir anda tamamen değişmesini beklemek pek gerçekçi bir beklenti olmasa da bizi üzen davranışını düzeltmek için bir adım atmasını görmek isteyebiliyoruz. Özellikle sözden ziyade aksiyon görmek istiyorsak bu özür dili bizim için daha uygun olabiliyor. Örneğin, hassas olduğumuz bir konuda şaka yapan bir arkadaşımızın “Bu konuda şaka yapmamın seni rahatsız ettiğini görüyorum. Bir daha sana bu konuda şaka yapmamaya dikkat edeceğim.” diyerek sonraki seferlerde dikkatli davranması bizim için anlamlı oluyor. Benzer şekilde, “İleride benzer bir durumda nasıl davranmam daha iyi olur?” diye sormak da özre verilen önemin görülmesini sağlayabiliyor.
Af dilemek.
Kimimiz karşımızdakini “affedebilmek” için o kişinin bizden af dilemesine, açıkça “Beni affeder misin?” demesine ihtiyaç duyuyoruz. Bu özür dilinde zamanlamaya dikkat etmek gerekiyor. Karşımızdaki insan, özür dili bu olsa bile, bizi affedebilmek ve olayları geride bırakabilmek için zamana ihtiyaç duyabiliyor. Bu nedenle, olay sıcakken af dilemek olumlu sonuç vermeyebiliyor. Bunun yerine, karşımızdaki kişiye ihtiyaç duyduğu zamanı verdikten sonra adım atmak iyi bir tercih olabiliyor.
Özrün farklı dilleri üzerine konuşmak sana nasıl geldi sevgili Relater? Eğer özür dilleri hakkında daha fazlasını araştırmak istersen diye sana bir kaynak önerisiyle geldim. 5 Sevgi Dili’nin de yazarı olan Gary Chapman, Konuşmamız Lazım isimli kitabında hem sevgi hem de özür dillerine değiniyor ve hem kendimizi hem de partnerimizi daha iyi anlayarak daha sağlıklı bir ilişki yürütebilmemizin yollarından bahsediyor.
Yakın İlişkiler’in Özür Dilemeyi Ben Nerden Bileyim? isimli bu bölümünde Psikolog Dr. Gizem Sürenkök; özrün ilişkilerimizdeki yerine, neden özür dileyemediğimize ve telafisi olan veya olmayan hatalara değiniyor.
Bu haftaki bültenimizin de sonuna gelmişken söylemeden geçemeyeceğim: Sürçülisan ettiysek affola! Seninle tekrardan bir araya gelmek çok keyifliydi. Tekrardan görüşene dek kendine iyi bak!
Sevgilerimle,
Psikolog Aydan Albayrak