Merhaba Sevgili Relater,
Özür dilemekle aran nasıl? Hatalarını kolayca kabul edip gönülden “Özür dilerim.” diyebiliyor musun? Yoksa haksız olduğunu fark ettiğinde bile o iki kelimeyi söylemek senin için zor mu? Belki de huzuru sağlamak için senin sorumluluğunda olmayan şeyler için bile özür diliyorsundur… Gel, bugün bu dinamiğe yakından bakalım! 👀
Özür dilemek ne demek? Hata yaptığımızı fark etmek, sorumluluk almak ve “Hatalıydım.” diyebilmek, değil mi? Peki ya hata yapmak ne anlama geliyor? Kötü bir arkadaş, ebeveyn, sevgili veya yönetici olduğumuzu mu gösteriyor? Yoksa beceriksiz, başarısız veya yetersiz biri olduğumuzu mu?
Eğer hata yaptığında zihninden benzer düşünceler geçiyorsa seni durdurmak isterim. Çünkü sana küçük bir sırrım var: Hata yapmak, sadece insan olmak demek! Sen hiç hata yapmayan bir insan gördün mü?
Kusursuz olmamızı bekleyen iç sesimiz ne derse desin, hepimiz zaman zaman hata yapıyoruz. Özellikle iki farklı insan olarak birbirimizi tanımaya ve ortak bir noktada buluşmaya çalışırken birbirimizi kırabiliyor, öfkelendirebiliyor, hayal kırıklığına uğratabiliyoruz. Bu, ilişkilerin kaçınılmaz bir parçası.
Önemli olan; hatamızı fark edebilmek, karşımızdakini anlayabilmek ve içten bir şekilde özür dileyebilmek. Çünkü tam da bu noktada birbirimizi daha iyi tanıyor ve bağımızı güçlendirebiliyoruz. Özür dilediğimizde karşımızdaki insana değer verdiğimizi ve bu ilişki içinde gelişmeye açık, çabalamaya istekli olduğumuzu gösteriyoruz. “Seninle aramdaki bağa önem veriyorum.” diyor ve güven inşa ediyoruz. 🫂
Peki hatamızı kabul edip özür dilemek bizim hakkımızda ne söylüyor? Kimimiz özür dilemenin bir zayıflık göstergesi olduğunu düşünebiliyoruz. Oysaki özür dilemek bizi zayıf yapmıyor. Aksine, kendini hatalarıyla kabul edebilen, sorumluluk almaktan kaçmayıp kendini geliştirmeye emek veren güçlü biri olduğumuzu gösteriyor.
Burada küçük bir parantez açmak istiyorum: Sözünü ettiğimiz şey, her şey için sürekli özür dilemek veya hep alttan almak değil; bizim sorumluluğumuzda olan durumlarda bir adım geri atıp olanı görebilmek ve samimiyetle özür dileyebilmek.
Hata yapmanın ne kadar insanca olduğundan bahsettik, iyi hoş ama bunu bilmekle uygulamaya koymak her zaman aynı olmayabiliyor. En ufak hatamızda ortaya çıkabilen eleştirel düşüncelerin yerine şefkatli bir iç ses koymak, “E ben de insanım, elbette hatalarım oluyor.” demek kolay olmayabiliyor. Relate tam da bu noktada devreye giriyor. Uygulamadaki “Eleştirel İç Sesi Susturmak” yolculuğu, bu sesi anladığımız ve dönüştürdüğümüz yolda elimizden tutuyor!
Sana iyi pazarlar dilemeden önce seni çok güzel bir podcast bölümüne yönlendirmek istiyorum. Yakın İlişkiler’in bu bölümünde Psikolog Dr. Gizem Sürenkök, haksız olmayı kabul edebilmek ve savunmaya geçmeden özür dileyebilmekten bahsediyor. Çocukken hatalarımızın nasıl karşılandığı, bugün özür dilemekle olan ilişkimizi nasıl etkiliyor olabilir? Peki, özür dilemek bir bağ kurma biçimi olabilir mi? Bu sorular senin içinde de merak uyandırıyorsa bölümü keyifle dinleyeceğinden eminim! 🎧
Evet, sevgili Relater, geldik bir bültenin daha sonuna. Seninle kavuşmak bana çok iyi geldi. Sana kendine şefkatle yaklaştığın bir hafta diliyorum.
Sevgilerimle,
Aydan 💜