Merhaba Relater,
Ben Relate içerik ekibinin yeni üyesi Ece Karya Özkan. Bu bülteni sana Relate’deki ilk günümde yazıyorum! Bambaşka bir yolculuğa başlamanın verdiği heyecan ve sıcacık bir karşılamanın sonrasında üzerime konan taze bir sorumluluk hissi ile masaya yerleştim bugün. Acaba ilk bültenimi neyle ilgili yazsam diye düşünürken fark ettim ki sandalyeyi hafif hafif bir sağa bir sola sallıyorum. Yeni bir şeye başlarken insanın içi nasıl da çocuk gibi pır pır ediyor. Madem öyle ben de çocukken bıkmadan sıkılmadan defalarca kez okuduğum “Huckleberry Finn’in Maceraları” kitabının yazarı Mark Twain’in tavsiyesine uyayım ve en iyi neyi biliyorsam onu yazayım. Bugün benim en aşina olduğum konu: başlamak.
Sonbaharın gelişi, başlayan yeni bir iş ve okul dönemi ile birlikte eminim birçoğumuzun hayatında değişikliklere yol açıyor. Belki bir yüksek lisans programına başlıyor ya da hiç tanımadığımız insanlarla dolu bir sınıfta yeni dersler alıyoruz, belki yeni bir işe giriyor ya da iş yerinde yeni bir projeye başlıyoruz. Hatta yeni bir eve ya da şehre taşınıyor bile olabiliriz.
Başta kulağa biraz korkutucu geliyor olabilir. Yeni bir başlangıç yapma düşüncesi çoğunlukla belirsizliğin getirdiği korkuyu da beraberinde taşıyor. Öyle ki, uzun süredir yapmak istediğimiz ama bir şekilde hep ertelediğimiz bazı değişikliklerin bir türlü hayata geçirilememesinin arkasında da bu korku yatabiliyor. Bizi mutlu etsin ya da etmesin, hayatımızın var olan düzeninin içine bir bilinmeyen eklediğimizde bu durum bize heyecan verse de konfor alanımızdan çıkmak zor olabiliyor. Bu korkular oldukça anlaşılır olsa da heyecanımızın elinden tutup onun bizi götürdüğü yolda yürümemiz de mümkün.
Peki nasıl mümkün? Bir işe nasıl başlanır? Yeni bir düzene nasıl alışılır? Bilinmeyenin kaygısı içinde ilk adımı nasıl atalım? Biraz da bunlardan bahsedelim:
Yeni bir yolculukta olduğumuz gerçeğini kabul etmek:
Yeni başladığımız bir derste geçen kavramları hemen anlayamayabilir, yeni giriştiğimiz bir işte hatalar yapabilir, bilmediğimiz bir ortama hemencecik uyum sağlayamayabiliriz. Yepyeni bir yolculukta bunların olması kaçınılmaz ve bunların yarattığı kaygıyı deneyimlemek için kendimize izin vermek ve bu durumu olduğu haliyle kabul etmek önemli adımlar.
Yalnızca neyin yanlış gidebileceğini değil, neyin doğru gidebileceğini de düşünmek:
Belirsiz durumlarla karşı karşıya kaldığımızda zihnimiz ters gidebilecek şeyler üzerine yaratıcı senaryolar üretmeye başlayabiliyor. “Ya şunu yapamazsam ve şöyle bir şey olursa” gibi düşünceler belirsizlik ile başa çıkmaya çalışan zihnimize biraz olsun kontrol sahibi olduğu hissini verebildiği için başta iyi bir yol gibi gözükebiliyor. Ancak ters gidebilecek şeylere hazırlanmaya çalışırken tüm motivasyonu kaybetmek de mümkün. Kaldı ki, bu felaket senaryolarının kaçı gerçekleşiyor? Gerçekleşiyorsa da kaçı düşündüğümüz kadar büyük etkiler yaratıyor? Ayrıca bu senaryoların olumlu sonuçlandığı versiyonları olamaz mı? Bu bakış açısını benimsemek hem gerçekliği bir bütün olarak ele almamızı sağlıyor hem de motivasyonumuzu canlı tutuyor.
Somut planlar yapmak:
Yeni sorumluluklar neyi, ne zaman ve nasıl yapacağımızla ilgili zihnimizde birçok soruyu zihnimize getirebiliyor. Halihazırda belirsizliğe dair kaygılanıyorsak bu sorular gözümüzü korkutup bizi işlerimizi ertelediğimiz ve erteledikçe daha çok kaygılandığımız bir döngünün içine sokabiliyor. Bunun yerine, elimize bir kağıt-kalem alıp planlama yapmak neyi, ne zaman ve nasıl yapacağımızı düzenlememize yardımcı oluyor. Tüm sorumluluklarımızı olabildiğince küçük parçalara ayırmak ve esnek bir plan hazırlamak, sürdürülebilir bir düzeni oturtabilmemizi sağlıyor.
Daha önce de söylediğimiz gibi, hatalar yapmak ya da adapte olmakta zorlanmak yeni bir yolculuğa atılmanın çok insani parçaları. Bu süreçte kendimize anlayışla yaklaşmamız ve aynı durumda sevdiğimiz bir arkadaşımız olsa ona nasıl destek olacaksak kendimizin elinden de o şekilde tutmamız süreci kolaylaştırabiliyor. Halihazırda sevdiğimiz, yapmaktan keyif aldığımız ve bize iyi gelen rutinlerimize devam etmek de yeni bir başlangıcı zamanla evimiz haline getirmemize yardımcı olabiliyor. 🙂
Son olarak, yepyeni bir başlangıç yapmanın getirdiği heyecan ve kaygıyı yönetebilmek için Relate uygulamasını indirip “Belirsizlikle Baş Etmek” ya da “Zamanı Yönetmek” yolculuklarına çıkabileceğini hatırlatmak isterim.
Hepinize değişiklikten korkmadığınız, yeniliklere açık olduğunuz ve bu sayede büyüyüp serpildiğiniz bir hafta diliyorum. Şimdilik görüşmek üzere!
Sevgiler,
Ece Karya Özkan
Not: İleride bahsetmemi istediğiniz herhangi bir konu varsa bana ecekarya@therelate.app mail adresinden ulaşabilirsiniz. Geri bildirimlerinizi merakla bekliyorum. <3
Hoş geldin Ece 🌸