Hiçbir Şey (Yapmama) Gününüz Kutlu Olsun!
16 Ocak günü 1973 yılından beri Amerika’da “Hiçbir Şey Yapmama Günü” olarak kutlanıyor. Bugünün amacı hiçbir şey yapmamanın da kutlanacak bir şey olduğunu bizlere anlatarak aslında hayatın saf halini kutlamamız için bizi teşvik etmesinde saklı. Hızlı tempolu ve üretmeye dayalı yeni dünya, bizlere her zaman meşgul olmamız, hareket etmemiz, başarmamız, çalışmamız ve sürekli çıkacağımız sonraki basamağı kovalamamızı aşıladı. Başarıya, tüketime ve çalışkanlığa o kadar katı bir şekilde odaklandık ki, yavaşlama, dinlenme ve hayatın basit zevklerinden keyif alma gibi ihtiyaçlarımızı unuttuk. 16 Ocak Hiçbir Şey Yapmama Günü de bu ihtiyaçlarımızı bizlere hatırlatmak ve bir günlüğüne de olsa kendimize yer açmak için bir fırsat olarak takvimlerde yerini aldı.
Fikri bile suçluluk mu hissettiriyor? Yalnız değilsin!
Hiçbir şey yapmamak kulağa kolay gelebilir fakat belki de uygulaması en zor hedeflerden biridir. Yeni dünya düzeni ve sosyal medya bizlere sürekli üretmemizi, hareket halinde olmamızı, beklentileri karşılamamızı ve daha fazlasını yapmamızı yani sürekli olarak “faydalı” olmamızı telkin ediyor. Bu öğretiyi o kadar içselleştirdik ki kendimize ayırdığımız ufacık bir zamandan, bir tatil gününden, hiçbir şey yapmadığımız kısa bir zaman diliminden bile suçluluk duyar hale geldik.
Bu düzenin sizi nasıl etkilediğini anlamak için kendinize sorun:
Kendinize zaman ayırdığınızda tembel biri olduğunuzu mu hissediyorsunuz?
Öncelik sıranızın en altında dinlenmek mi geliyor?
“Faydalı” olarak adlandırmadığınız bir eylemde bulunduğunuzda suçluluk duygusu içinizi kemiriyor mu?
Dinlendiğiniz zamanlarda bile aklınızı yapılacaklar listenizin maddeleri mi dolduruyor?
Cevabınız evet ise siz de dinlenmekle ilgili bazı yanlış inançlar geliştirmiş olabilirsiniz. Elbette ki üretmek, çalışmak, hayallerimizin peşinden gitmek ve potansiyelimizi gerçekleştirmek için harekete geçmek öz saygımızı yükselten, daha mutlu bir hayata kapı açan ve gelişimimizi destekleyen eylemler. Fakat bunları yaparken fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarımıza kulak tıkamamaya dikkat etmeliyiz. Kendimize zaman ayırmak, dinlenmek hatta bazen hiçbir şey yapmamak da yemek yemek, su içmek gibi doğal bir ihtiyacımız. Bu ihtiyaçlarımızı karşılarken suçluluk duymamak için kendimize bunun bir lüks değil, iyilik halimizin sürdürülebilirliği için bir gereklilik olduğunu hatırlatmamız yararlı olabilir.
Dinlendiğimiz ya da kendimize vakit ayırdığımız zamanlarda hissettiğimiz suçluluk duygusu kaynağını dış faktörlerden alsa da beslenip büyüme gücünü en çok da kendi eleştirel sesimizden, dinlenmeye olan bakış açımızdan ve yüksek standartlarımızdan alıyor. Kendimize vakit ayırdığımız sürede başkalarının önümüze geçebileceğini, insanları hayal kırıklığına uğratacağımızı, başarısızlığa sürükleneceğimizi ve kendine vakit ayırmanın bencil bir eylem olduğunu düşünüyor olabiliriz. Bu bağlamda araştırmaların bizlere söyledikleri hakkında farkındalık kazanmak bu düşüncelerimizin çarpıtılmış olduklarını bizlere göstererek suçluluk duygusunu azaltmamızı sağlayabilir. Araştırmalara göre bir süre ara verip uzaklaşmak ve kendimize vakit ayırmak:
Yaptığımız işteki verimliliğimizi artırıyor,
Daha berrak bir zihne kavuşmamızı sağlıyor,
Problem çözme becerilerimizi artırıyor,
Daha tatmin olduğumuz bir hayat yaşamamıza destek oluyor,
Bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor,
Yaratıcılığımızı artırıyor,
Stres ve anksiyete seviyemizi azaltıyor.
Bu sonuçlara göre dinlenip kendimize vakit ayırmamız aslında daha üretken ve yaratıcı olmamızı sağlayarak verimliliğimizi artırıyor. Daha başarılı ve tatmin olduğumuz bir hayatın anahtarının durmaksızın çalışmak olduğunu düşünsek de bazen hiçbir şey yapmamak ya da öz bakımımıza ve hobilerimize vakit ayırmak daha üretken olmamızı sağlayabiliyor.
Unutma her zaman #RelateYanında!
Suçluluk hissi gelip göğsümüze oturduğunda, eleştirel iç sesimiz bize kendimize vakit ayırmanın şımarıklık ve başarısızlık olduğunu söylediğinde gerçek bir dinlenme haline geçmemiz hayli zor olabiliyor. Bu sesleri durdurmak ve kendi fiziksel ve ruhsal sağlığın için adımlar atmak istiyorsan #Relate her zaman yanında! Senin için hazırladığımız “Sağlıklı Alışkanlık Edinmek”, “Eleştirel İç Sesi Susturmak”, “Uyku Kalitesini Artırmak”, “Stresi Yönetmek” ve “Kendini Sevmeyi Öğrenmek” yolculuklarımızı keşfederek senin için hazırladığımız egzersizlerle sen de bu konudaki kaygılarından kurtulabilir, kendine vakit ayırmayı öğrenebilir ve etkili dinlenmenin nasıl yapıldığını yakından deneyimleyebilirsin.
Eğer ölene kadar çalışmadıysan yeterince çalışmamış hissettiğin oluyor mu? Cevabın evetse hayatımızda kendimize alan açmanın önemini ve biraz yavaşlamanın kıymetini anlamak için Ece Targıt’ın “Ancak Yargılamayı Bıraktığında İlerleyebilirsin” dinlemeni tavsiye ediyoruz!
İşten sonra gerçekten rahatlamana ve enerjini toplamana yardımcı olmayı amaçlayan üç basit teknikle, yarının görevleri hakkında endişelenmemek ve kendine ayırdığın vakti daha kaliteli kılmak istiyorsan Psikolog Guy Winch’in “Boş zamanlarımızda düşüncelerimizi nasıl susturabiliriz?” adlı TED konuşmasını izlemeyi unutma!
Haftaya Kahkahanı Yayma Zamanı
Sen de dinlendiğin sürede herkesin inanılmaz işler başardığını düşünüyor musun?