Hayatı Daha Tutkulu Yaşamaya Ne Dersin?
“Hiçbir şey tutku kadar önemli değildir. Yaşamınızda ne yapmak istiyor olursanız olun, onu tutkuyla yapın.” - Bon Jovi
Son zamanlarda doğrudan ya da dolaylı bir şekilde deneyimlediğimiz olumsuz hayat olayları birçoğumuzun yaşama motivasyonunu ve hayat amacını sorgulamasına sebep oldu. Ama günün sonunda hayat devam ediyor ve biz de sahip olduğumuz bu hayatı başkalarına ne kadar olumlu etki edebilecek bir biçimde yaşayabilirsek o kadar anlamlı bir hayat sürmüş oluruz.
Yaşamlarımızı anlamlı kılmayı hepimiz isteriz. Bu isteği gerçekleştirmek karmaşık ya da zor görünse de ihtiyacımız olan şey çok daha yakında, tutkularımızda saklı olabilir mi? Tutkudan bahsettiğimizde aklımıza sıklıkla romantik ilişkiler ya da aşk gelir. Sanki sadece romantik ilişkilerimizde tutkuyu tadabilir, sadece partnerlerimize karşı tutkuyla hareket edebiliriz gibi düşünürüz. Ya da tutkunun yalnızca bir aktiviteye karşı duyulabileceğini, bir konuyla ilgili deneyimlenebileceğini düşünebiliriz.
Tüm bunlar tutkuyu deneyimlemenin çeşitli yolları olsa da tutkuyu bir yaşam biçimi olarak seçerek hayatımızı daha anlamlı kılabiliriz. Tutkuyu bir aktiviteyle veya bir kişiyle sınırlamak yerine yaşamı deneyimleme şeklimiz haline getirebiliriz. Bu sayede deneyimlerimizle pozitif ve anlamlı bağlar kurabilir, daha doyumlu hissedebiliriz. Peki bu tutkulu yaşam biçimini nasıl hayata geçirebiliriz?
Hayatımızı değerlerimize ve inançlarımıza göre yaşamak: Değerlerimize, bizim için önemli olan şeylere uyumlu bir hayat sürmek anlamlı bir yaşama sahip olmamızı sağlıyor. Kim olduğumuzu, neye değer verdiğimizi, neleri temsil ettiğimizi ya da nelere karşı durduğumuzu bilmek ve buna göre hareket etmek hayattan tatmin almamızı sağlıyor. Aynı zamanda yaşam amacımızı bulmak, insanlara ve deneyimlere nasıl yaklaşacağımızı belirlememize yardımcı olarak kişilik algımızı ve öz güvenimizi güçlendiriyor.
Yaratmak istediğimiz olumlu etkiyi düşünmek: Hepimiz gün içerisinde birçok insanın, hatta kimi zaman başka canlıların hayatlarına dokunuyoruz. Bu bazen gerçekten önemli bir şey yaparak, bazense küçük bir gülümseme ile oluyor. Eylemlerimizin doğa ve iklim üzerinde de etkileri oluyor. Büyük ya da küçük olsun eylemlerimiz biz farkında olmasak bile bu dünyada etkiler bırakıyorlar. Peki bu etkimizin ne kadar farkındayız? Bu konuda farkındalık kazanarak dünyaya etkimizi daha olumlu bir yere çekebilir, eylemlerimizin etkisini görerek yaşama daha da tutkuyla bağlanabiliriz.
Gelişime açık olmak: Bilgi ve becerilerimizi geliştirmek ve eksik olduğumuzu düşündüğümüz alanlarda kendimizi geliştirmek için adımlar atmak içimizdeki tutkuyu alevlendirmenin en güzel yolu olabilir. Keşfetmek, değer verdiğimiz konuların derinine inmek, yeni beceriler kazanmak ve sahip olduğumuz becerileri geliştirmek hayattan aldığımız doyumu artırabilir ve yaşamın güzelliklerine karşı daha meraklı olmamızı sağlayabilir. Ne demişler, öğrenmenin ve gelişmenin yaşı da sınırı da yok!
Bize ilham veren insanlarla birlikte olmak: Bizim başkaları üzerinde etkimiz olduğu gibi başkalarının da bizim üzerimizde birçok etkisi oluyor. Bu etkiler üzerinde farkındalık kazanarak bizi geliştiren, destekleyen ve bize ilham veren insanlarla ilişki kurmayı deneyebiliriz. Aynı şekilde, bizimkilere benzer amaçları, değerleri ve tutkuları olan insanlarla bağlantı kurarak tutkularımızı paylaşma ve geliştirme şansını yakalayabiliriz. Örneğin; kitap okumak bize keyif veriyorsa, bizi geliştiriyor ve heyecanlandırıyorsa bunu başka insanlarla da paylaşmak ve kendimizi geliştirmek için bir kitap kulübüne katılabiliriz.
Güçlü yönlerimizi hayatımızın tüm alanlarına yaymak: Bazen görmekte zorlansak da hepimizin farklı güçlü yönleri var. Kimimiz etkili konuşmakta iyiyiz, kimimiz çok düzenliyiz, kimimiz çok iyi bir sinema izleyicisiyiz. Güçlü yönlerimizi fark etmek ve onları yaşamımızın her alanında kullanmak bize tutkulu bir yaşamın kapısını aralayabilir.
Yaşama tutkuyla bağlanmak yalnızca anlamlı hayatlar sürmemize değil fiziksel ve psikolojik sağlığımızı korumamıza da yardımcı oluyor! Bu faydalar hakkında farkındalık kazanmak, tutkuyu hayatımıza daha kolay ve etkili bir biçimde entegre etmemizi sağlayabilir. Peki tutkuyla yaşamak bizlere nasıl faydalar sağlıyor?
Stres seviyemizi azaltıyor.
Öz güvenimizi güçlendiriyor.
Üretkenliğimizi artırıyor.
Duygusal dayanıklılığımızı artırıyor.
İlişkilerimizi güçlendiriyor.
Olumsuzluklarla daha kolay baş etmemize yardımcı oluyor.
Tatmin Olduğun Bir Hayat Yaşamak İçin #RelateYanında!
Tatmin olduğun, seni mutlu eden ve iyilik halini artırdığın bir hayat yaşamak istiyorsan Relate bu yolda sana yardımcı olmak için her zaman yanında. Senin için hazırladığımız “Olumlu Bakış Açısı Kazanmak”, “Sağlıklı Alışkanlıklar Edinmek”, “Kendini Sevmeyi Öğrenmek” ve “Kendi Değerini Keşfetmek” yolculuklarını kullanarak daha tutkulu bir hayat sürdürmek için ihtiyacın olan becerileri geliştirebilir, hazırladığımız görevler sayesinde kazanımlarını somutlaştırabilirsin.
Ünlü bir restoranda çalışan Carl’ın ikinci el bir yemek karavanıyla yemeğe, yeni lezzetlere ve hayata dair tutkusunu yeniden keşfettiği Şef (2014) filmini izle! Bu filmi izleyerek güçlü yönlerini keşfeden, gelişime açık, değerleriyle uyumlu yaşayan ve kendine ilham veren kişilerle olan birinin attığı adımları gözlemleyebilir, aynı zamanda da çok keyifli vakit geçirebilirsin!
Tutkuyla yaşamak, değerlerini takip etmek, yeni beceriler edinmek için geç kaldığını mı düşünüyorsun? Eğer böyle düşünüyorsan Ece Targıt’ın “Çok Geç Değil” isimli podcastine kulak vererek neden asla geç olmadığını keşfetmeye hazır ol!