Fazla Verici Olabilir misin?
Sevdiklerimizle paylaşmak, yardımlaşmak, dayanışmak hatta zor zamanlarda birbirimiz için en sıradan ve basit eylemleri bile üstlenmek şüphesiz ki yaşamın olumsuzluklarına karşı yalnız olmadığımızı ve değer gördüğümüzü hissetmemizi sağlıyor. Fakat bazen bir sınırı aşıyoruz ve o sınırı aştıktan sonra karşımızdaki kişi için yaptıklarımız hep bizden eksiltmeye başlıyor, üstelik alttan alta ilişkimize zarar veriyor. Yani her şeyin fazlası zarar olduğu gibi verici olmanın da fazlası zarar olabiliyor.
Sürekli vermek, başkalarını memnun etmeye çalışmak, kendimizi tüketmek pahasına başkalarının yaşamını kolaylaştırmaya çalışmak çoğunlukla çocukluğumuzda gözlemlediğimiz ve içselleştirdiğimiz bir davranış. İçinde büyüdüğümüz ailede bir üyenin (bu üye toplumumuzda çoğunlukla anneler oluyor) diğer aile üyeleri için şikayet etmeden ve durmaksızın her şeyi yaptıklarını; kendi enerji, mutluluk, özel alan ve hedeflerinden bile feragat ettiklerini görmek bu durumu bizim için normalleştiriyor. Bir yandan da gözlemlediğimiz ilişki kurma ve sevme biçimi bu olduğundan dolayı bizler de kendi yaşamımızda bu şekilde davranıyoruz.
Çok verici kişiler:
Başkalarının kendi kendilerine yapabilecekleri şeyleri başkaları için yapıyorlar.
Zorluk yaşayan biri yanlarındayken hemen eyleme geçip o kişi için bir şey yapmak istedikleri için dinlemekte güçlük çekiyorlar.
Onlara yöneltilmiş bir talep olmasa da birçok görevi üstlerine alıyorlar.
Yardım istemekte veya yardımı kabul etmekte zorlanıyorlar.
Peki neden bu şekilde davranıyoruz? Bu sorunun birçok farklı cevabı var. Aşağıdaki farklı nedenleri inceleyerek kendine ait sebebi bulabilir, bu konuda farkındalığını artırarak vericilik konusunda daha sağlıklı bir noktaya ilerleyebilirsin.
Yetersizlik duygusunu telafi etmek için. "Ben kötü bir anneyim/evladım/sevgiliyim, bu durumu herkes için her şeyi yaparak telafi edeceğim."
Kendi ihtiyaçlarımızdan veya ilgi görme isteğimizden utandığımız için ya her şeyin üstesinden gelen ve asla yardıma ihtiyaç duymayan bir görünümün arkasına saklanıyoruz ya da yaptıklarımızın takdir edilmesi yoluyla bu ihtiyaçlarımızı tatmin etmeye çalışıyoruz.
İnsanların ancak ve ancak onlar için çok fazla şey yaparsak ya da çok verici olursak bizi seveceklerine inandığımız için.
Çocukluğumuzda ebeveynlerimizin bize yeterli ilgi göstermemesi sonucunda ailedeki ebeveyn rolünü üstlenmiş olduğumuz için.
Eğer ne zaman fazla, ne zaman kararında davrandığını belirlemekte güçlük çekiyorsan aşağıdaki sorulara yanıt bulmaya çalışmak sana yardımcı olabilir:
Başkaları için yaptıklarımdan ve kendim için yapamadıklarımdan dolayı kızgınlık duyuyor muyum?
Karşımdaki kişinin bu konuda gerçekten yardıma ihtiyacı var mı? Varsa gerçekten ihtiyaç duyduğu yardım miktarı nedir?
Sevilmeyeceğim ya da yeterince iyi olmadığım korkusuyla hareket ediyor olabilir miyim?
Kendini unutmaya başladığında #RelateYanında!
Fazla verici olmamızın en büyük sebebi sınır koymakta, kendi değerimizin farkına varmakta ve kendi ihtiyaçlarımızı tanımakta güçlük çekmemiz. Fakat bu konularda gelişmek ve daha sağlıklı ilişkiler kurmak mümkün! Eğer sen de kendini biraz fazla verici ve kendini yok saymak pahasına sürekli insanları mutlu etmeye çalışan biri olarak görüyorsan Relate uygulamasını indirip “Sınır Koymayı Öğrenmek”, “Kendi Değerini Keşfetmek” veya “Kendine Verdiğin Sözleri Tutmak” yolculuğuna başlayabilirsin!
Sürekli başkalarını memnun etmeye çalışmak yerine biraz da kendine vakit ayırmaya ne dersin? “Çok iyi olurdu…” dersen başından ayrılamayacağın bir dizi ile karşındayız: My Brilliant Friend (Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım). Elena Ferrante’nin unutulmaz Napoli Serisi’den uyarlanan bu dört sezonluk dizide iki kadının 60 yıllık arkadaşlıklarını takip ederken aşka, dostluğa, düşmanlığa ve topluma dair birçok konuyu da yeniden keşfediyoruz. Arka planda ise İtalya’nın 60 yıllık inişli çıkışlı tarihine tanık oluyoruz.
İyileştiren Sınırlar: Sağlıklı Sınırlar Çekmek ve Hayır Demek Üzerine - İ. Volkan Gülüm
Sınır koymayı bilmememiz öğrenemeyeceğimiz anlamına gelmiyor! Sen de bu konuda gelişime ihtiyaç duyduğunu düşünüyorsan İyileştiren Sınırlar sana bu konuda rehber olacak nitelikte bir kitap.
Çok verici olduğumuzda genellikle yardım istemekte veya ihtiyaçlarımızı dile getirmekte zorlanıyoruz. Sen de “Yardım istemeyi ben nereden bileyim?” diyorsan Psikolog Dr. Gizem Sürenkök’ün bu podcastini dinlemelisin!