

Discover more from İyi Hissettiren Bülten
Elalem Ne Derse Desin…
Eşinin yanında nasıl konuşacağına, oturup kalkmana dikkat et.
Bak misafir geldi, sen hala odanda ders çalışıyorsun. Çık bir muhabbet et insanlarla.
O bölümü okuyup ne yapacaksın? İş bulamayıp başımıza kalacaksın kesin…
Dışarı çıkarken mi giyeceksin onu? “Aa ne giymiş?” demeyecek mi insanlar?
Senin geçenlerde tanıştığın biri vardı, ne oldu o? Torun bekliyorum ben torun! Siz daha oturduğunuz yerde oturun…
Hiç bu cümlelerin arasından sana tanıdık gelen var mı? Umarım yoktur ama birçoğumuza öyle ya da böyle epey aşina gelen cümleler bunlar. Çünkü herkes konuşmayı çok seviyor, e biz de seviyoruz şimdi yalan yok. Bazen yaş aldıkça kendimizi bunlara benzer cümleler kurarken, başkalarının sınırlarını fark etmeden aşarken bulabiliyoruz. Ama hele bir farkındalığımızı artıralım bu konuya dair, sonrasında hem kendimize hem de başkalarına yavaş yavaş çekidüzen vermeye başlarız.
Merhaba Relater,
Ben Rengim, Relate ekibinde içerik koordinatörüyüm. Bugünkü bültenimizde konumuz: SINIRLAR!
Haydi benimle tekrar et: “Ben beden ve zihin bütünlüğünden oluşan, kendi kararlarını verebilen, kendine belirlediği değerleri olan, kişisel sınırları çerçevesinde yaşamayı hak eden, tek ve hür bir bireyim!”
Nasıl geliyor kulağa? Korkutucu?
“Sürüden ayrıldım diye kurt kapmasın şimdi, bilemedim ki?” demek geliyor mu içinden?
Merak etme, sürüden ne kadar ayrılmak istediğine de sürüye ne kadar yakın durmak istediğine de en iyi sen karar verirsin. Sınır koymak demek asi bir yaşam sürmek, kimsenin sözünü dinlemeden alıp başını gitmek demek değildir. Sınır koymak ve bu sınırların arkasında durmak; kendimizin, kendi değerlerimizin, kendi kararlarımızın, seçimlerimizin, hayat stilimizin arkasında durmak ve başka insanların bunlara katılmasalar bile saygı göstermelerini beklemek demek.
Sınırlara saygı duymak demek haddimize olmayan şeyleri ya da bizden yardım istenmeden kendimizce destek olmak için söylediğimiz şeyleri içimizde tutmak demek. Bize fikrimiz sorulmadan yorumlarımızı çok da uzatmamak demek... Hevesle giyilen kıyafetleri karşımızdaki kişiye heves kırıcı cümleler kurarak çıkarttırmamak demek… İnsanların kimin yanında nasıl davranmak istediklerine karışmamak demek… Kimin ne zaman evleneceğine, ne zaman çocuk sahibi olacağına (ya da olup olmayacağına), ne zaman kilo alıp vereceğine, hangi bölümü okuyacağına (ya da okuyup okumayacağına) kendi kendimize karar vermemek demek. Çünkü hepimiz bu hayatta kendi kararlarımızı kendi kendimize vermenin getirdiği hafifletici özgürlüğü hak ediyoruz ❤️
Ama bir yandan da bu özgürlük sorumluluklarla birlikte geliyor. Kendi kararlarımızı almak kulağa hoş gelse de iş başa geldiğinde göz korkutucu olabiliyor. Düşünsene öyle bir karar vereceksin ki hayatını değiştirecek… Böyle zamanlarda kendimize yakın bulduklarımıza, fikrine saygı gösterdiklerimize danışabiliyoruz. Bizim yerimize karar versinler diye değil de bize alternatifler hakkında bilgi versinler diye. Sonra biz kendi kararımızı verebilelim diye. Hangi karar kendi değerlerimize uyuyor, hangisi uymuyor son söz hakkı bizim olsun diye. Bir kerecik geldiğimiz dünyada bir tanecik hayatımızı el aleme göre değil kendimize göre yaşayalım diye!
Sen de el aleme göre değil kendine göre yaşamak istiyorsan ama belirlediğin sınırları nasıl koruyacağını ve başkalarına nasıl ifade edeceğini bilemiyorsan şimdi Relate uygulamasını indir ve Sınır Koymayı Öğrenmek yolculuğuna başla!
Hepinize kendi değerlerinizle uyum içinde yaşadığınız, kendi kararlarınızı özgürce aldığınız günler diliyorum! Kolay değil, biliyorum ama elimizden geleni yapmanın bize çok iyi geldiğini de biliyorum!
Sevgiler,
Psikolog Rengim Lal
Not: Gelecekteki bültenlerde ele almamı istediğin herhangi bir soru veya konu varsa çekinmeden bana rengimlal@therelate.app mail adresinden ulaşabilirsin. Geri bildirimlerini bekliyor olacağım!