Aşık mıyım? Yoksa yalnızlıktan mı korkuyorum?
Hiç aşık olduğunu düşünmene rağmen bir anda bu fikri sorguladığın oldu mu?
Bir anda içine düşen bir kurt sonucu içinden çıkamadığın bir ikilemde kaldığın oldu mu?
Aşık olduğumuzu nasıl anlarız ki? Nasıl emin oluruz gerçekten saf sevgi ve tutku sonucu o kişiyle birlikte olmayı seçtiğimizden? Hiçbir korku ve baskı altında kalmadan seçim yaptığımızı bilebilir miyiz gerçekten?
Bugünkü bültenimizde, aşka ve ilişkilere dair karmaşık bir konuyu ele alıyoruz. Hepimiz hayatımızın bir noktasında “gerçekten aşık mıyım yoksa yalnız kalmaktan korktuğum için mi onunla birlikteyim?” sorusunu kendimize sormuşuzdur. Bu soru bazen ilişkinin başlarında gelir aklımıza bazense yıllar sonra aşkımızın bitip bitmediğini anlamaya çalıştığımız bir noktada canlanır zihnimizde. Ne zaman gelirse gelsin, bu içsel sorgulama sırasında karmaşık duygularımızı anlamlandırmaya çalışmak ve aralarındaki bağlantıları açığa çıkarmak hem bizim için hem partnerimiz için hem de ilişkimiz için zorlayıcı olabilir.
Yalnızlık Paradoksu: Bağlantı Kurma Arayışı
Biz insanların doğamız gereği sosyal varlıklar olduğumuzu duymuşsundur. Bu durumdan ötürü hayatımız boyunca bağlantılar kurma ve arkadaşlıklar edinme arayışında oluyoruz. Yani aslında hayatımızda mutluluğu, rahatlığı ve anlayışı içinde barındıran ilişkiler istememiz doğamızda olan bir şey. Ancak bazen bu bağlantı kurma arzumuzu, yalnızlıktan duyduğumuz rahatsızlığı hafifletmek amacıyla aşk adını verdiğimiz derin ve biraz da karmaşık duyguyla karıştırabiliyoruz.
Rahatlık ile Tutkuyu Birbirine Karıştırmak…
Yanımızda biri olduğunda bu kişinin bize refakat etmesi, anlayış göstermesi ve aidiyet hissi sunması kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor. Üzerimizden bir yük kalkmış gibi rahat hissediyoruz böyle zamanlarda. Ama zaman zaman bu durumun getirdiği olumlu hisleri daha derin ve içinde bir sürü anlam barındıran bir duygu olan aşk ile karıştırabiliyoruz. Yanımızdaki kişiye tutku duyduğumuzu düşünebiliyoruz. Yalnızlık, düşünce sistemimizi bulanıklaştırabiliyor ve bizi yanımızdaki kişiye tutkuyla aşık olduğumuza inandırabiliyor. Halbuki sadece yalnız kalmaktan korktuğumuz için bir rahatlık arayışında olabiliyoruz. Peki ama bu durumun bizim için geçerli olup olmadığını nasıl anlayacağız?
Aşkı ve Yalnızlığı Ayırt Etmek…
Gerçek aşk ile yalnızlık korkusunun arasındaki farkı tanımak için önce dönüp kendi içimize bakmamız gerekiyor. Bunun en güzel yolu kendimize dürüstçe yanıtlayacağımız bazı soruları sormak. İşte bu konuyu enine boyuna düşünmemiz için birkaç soru:
Onu idealize ediyor olabilir miyim?
Bazen isteklerimizi karşımızdaki kişiye yansıtarak, kafamızda onun idealize edilmiş bir versiyonunu yaratabiliyoruz. Hal böyle olunca gerçekten kişinin kendisine mi aşık olduk yoksa onun kafamızda yarattığımız bir fikrine mi hayran kaldık noktası kafa karıştırıcı olabiliyor. Bunu anlayabilmek için gerçeklik gözlüklerimizi takıp karşımızdaki kişiyi bir de bu gözlüklerle değerlendirmemiz bize yardımcı olabiliyor.
Kendi iyiliğimi önceliklendiriyor muyum?
Aşk kapımızı çaldığında yaşam kalitemizi artıran bir duygu olarak hayatımıza giriyor. Yani bir boşluğu doldurma niteliğinde olmuyor çoğu zaman. Peki karşımızdaki kişi bir eksikliğimizi mi gideriyor yoksa hayatımıza renk mi katıyor? Bunu nasıl anlayabiliriz? Kendi mutluluğumuzu ve gelişimimizi önceliklendiriyor muyuz, yoksa duygusal tatmin için mi karşımızdaki kişiyle birlikteyiz? Bu soruyu kendimize sorduğumuzda kimi zaman bir duvara toslamış gibi hissedebiliyoruz. Çünkü çoğu zaman biz kendimizi sevemezken partnerimizin sevgisine muhtaç olduğumuzu hissedebiliyoruz. Bu çok anlaşılır bir durum, sonuçta sevilmeye ve ilgi görmeye ihtiyaç duymamız çok insani bir arayış. Ama bunu ne sıklıkla yaptığımıza bakmak ve karşılığında bizim de partnerimize sevgi ve ilgi vermeye gönüllü olup olmadığımızı ölçmek kendimiz hakkında önemli bir bilgi edinmemizi sağlayabiliyor.
Birlikte büyüyor muyuz?
Aşk, karşılıklı büyüme ve desteği doğal olarak beraberinde getiriyor. Sen ve partnerin birlikte gelişiyor musunuz, yoksa ilişkiyi sadece bir yalnızlıktan korunma aracı olarak mı kullanıyorsunuz? Sohbetleriniz ve birlikte yaptığınız aktiviteler yanında “o” olduğu için mi keyif verici geliyor yoksa yalnızca yanında birinin varlığını hissetmek için mi bunları onunla paylaşıyorsun? Partnerin dışında da arkadaşların var mı? Sosyal hayatını büyütmeyi ve geliştirmeyi sürdürüyor musun? Yoksa sosyalleşme konusunda partnerine bağımlıymış gibi mi hissediyorsun?
Bu hafta görmen gerekenler:
Tam da ele aldığımız konu üzerine düşünmeni sağlayacak bir film önerisiyle karşındayız. Scarlett Johansson ve Bill Murray’in başrolü oynadığı “Lost in Translation” filminde aşk mı yalnızlık giderme arzusu mu sorusunu bol bol soracak ve bir çift insanın hayatlarına bakarak bu konuya uzaktan bakma fırsatını yakalayacaksın.
Bu hafta duyman gerekenler:
Queen’in “Somebody to Love” şarkısı, dinleyicilere sevecek birini bulma arzusuyla yanıp tutuşan birinin bakış açısını sunuyor. Peki bu şarkının sözleri sana neyi çağrıştırıyor? Gerçekten aşık olacak birinin yakarışını mı yoksa yalnızlığını gidermeye çalışan birinin çığlığını mı duyuyorsun?
Gerçek Aşkı Kucaklama Yolculuğunda #RelateYanında
Gerçek aşk ile yalnızlık korkusu arasındaki farkı anlamak ve kabul etmek başlangıçta kolay olmasa da günün sonunda özgürleştirici oluyor. Bu sayede uzun vadede daha samimi duygular ve deneyimlere dayalı bağlantılar kurabiliyoruz. Yalnızlıktan kaçmak yerine; güvene, saygıya ve birbirimizi gerçekten anlama isteğine dayanan ilişkilere adım atabiliyoruz. Sen de güvene, şefkate, anlayışa ve en önemlisi sevgiye dayalı bir ilişkinin peşindeysen şimdi Relate’i indirip “Partnerle Güvenli Bağlanmak” yolculuğuna çıkabilirsin. Bize güven, bu konuda her zaman öğreneceğimiz çok şey var!
Duyguların karmaşık labirentinde dolaşırken motivasyonlarımız üzerinde durup düşünmek çok kıymetli. Aksi takdirde labirentin çıkış yolunu bulmak imkansız olabiliyor. Sen de duygularını daha iyi anlayabilmek için onların üzerine düşünmek istiyorsan Relate uygulamasındaki duygu takibi özelliğinden faydalanabilirsin.
Bu yolculukta her zaman yanında olduğumuzu yeniden hatırlatmak istedik. Umarız duygu, düşünce ve davranışlarını daha iyi anlamak için çıktığın yolculuklarda elinden tutmamıza izin verirsin!